Lisansüstü öğrencisine nasihatler*

Yüksek lisans veya doktora yapmakla ilgili çeşitli yazılar yazdık. Neden yapılacağı, nasıl yapılacağı konularından bahsettik. Peki, başladıktan sonra neler oluyor ve tabii neler olmalı?

  • Türkiye’de eğitim daha çok aileler için yapılıyor demiştim bir yazıda. Ama lisansüstü tabii ki öyle değil. Hatta kimi zaman, ailelere rağmen yapılıyor. Onun için artık “yapmış olmak için yapmak” modundan çıkın. Kendiniz istediniz, kendiniz için yapıyorsunuz. Örneğin, “Bize bu öğretilmedi” artık lisansüstü için kabul edilir bir tavır değil. Patron sizsiniz. Öğrenmek istiyorsanız, hocasını bulun sorun; internetten araştırın; makaleyi okuyun; labdaki diğer kişilere sorun. Ne gerekiyorsa yapın. Ama öğrenin.phd041206s

  • Derslere gidin. Lisans süresince çok derse gitmeyen bir öğrenci olmuş olsanız bile derse gidin. Ders faydalı olmuyorsa, dersi faydalı hale getirin. Hocaya, “anlamadık, bir daha anlat deyin”; “örnek ver” deyin. Napın, edin o dersten faydalanmanın bir yolunu bulun. Unutmayın, lisansüstü yapmayı seçtiğinizde, aslında bu dersleri öğrenmek için seçtiniz. Gitmezseniz, kendi seçiminizi boşa çıkarmış olursunuz.

  • Her üniversitede çok sayıda seminer oluyor. Bunların bir kısmı çalışma konunuzla alakalı olsa da, birçoğu pek de alakalı olmayabilir. Etrafımdaki bir çok öğrenci, “bu konu benle ilgili değil” deyip, konuşmalara gitmiyor. Fakat, her konuşmadan öğrenilecek bir şey var. Özellikle, sizin konunuzda olmayan konuşmalar çok daha faydalı. Hiç bilmediğiniz bir konuyu anlamak için tek başınıza internet başında 50 dakika otursanız, bırakın konuyu anlamayı, ne temel tanımları, ne çözmeye çalıştıkları soruyu anlarsınız. Konuşmalar bunun için çok faydalı. Birisi sizin için konuyu toparlamış, lokma lokma anlatıyor. Hiç olmadı kulak dolgunluğu olur, gün gelir daha çabuk anlarsınız.

  • Aynı mantıkla lütfen diğer lisansüstü çalışmalar yapan arkadaşlarınızla bol bol konuşun. İlla sadece araştırma konunuzu konuşmanıza gerek yok, ama onu da konuşun. Laboratuvarınızdaki her kişinin ne konuda çalıştığını en azından iki cümleyle anlatabilecek seviyede bilin.

  • Bir araştırmacı bölümü ziyarete geldiğinde gidin tanışın, ona etrafı gezdirmeyi teklif edin. Fırsat yakalarsanız, yaptıklarınızı anlatın, onun bu konudaki fikirlerini alın. Bu konudaki en matrak anım kendi yüksek lisans zamanımdan. Bir gün Leslie Lamport’un konuşma yapmak için yüksek lisans yaptığım bölüme geleceğini öğrendim. Hocam da, bana tanışmak isteyip istemediğimi sordu. Ben de istedim. İlk şokum zaten kendisinin bir erkek olduğunu anlamakta yaşadım. Nedense ismi gereği hep bir kadın olarak düşünmüşüm. O şok geçti, yuvarlak bir masa etrafında oturuyoruz ve ben tezimi anlatmaya çabalıyorum. Derken adam uyuya kaldı. Harbiden. Kafası bir o yana, bir bu yana düşüyor. (Artık bende de nasıl bir tez varsa!) Bir yandan gülmem geliyor, bir yandan çaresiz bir şekilde tezi anlatıyorum. Sonra hep yeni birisiyle tanışma gerginliği yaşadığımda, aklıma o an gelir. Daha da kötüsü olamaz diye düşünürüm 🙂

  • Lisansüstü eğitiminde genelde çok başlarda bir hocayla çalışılmaya başlanıyor. Her hocanın bir yoğurt yeyişi var. Lütfen bunu çabukça öğrenin ve uyun. Hoca—benim gibi—her hafta öğrencileriyle buluşuyorsa, bu buluşmalara gidin. Yok, her hafta rapor istiyorsa, bu raporu yazın. Hocalar bu yöntemleri, belirli zaman ve tecrübelerle keşfetmiş oluyor. Rapor yazdıran hoca, raporunu almadığı öğrencilerin ne yaptıklarını unutmaya başlıyor. Öğrencileri her hafta görmek isteyen hoca, öğrencileri bir iki hafta görmeyince, bırakın konuyu, bazen öğrenciyi unutabiliyor.

  • Yaptığınız çalışmada (genelde) bir tez yazmanız gerekecektir. Bu tez sizin teziniz. Tabii ki bir tez danışmanınız ve tezi sunduğunuz bir jüriniz var. Ama, ne kadar başkalarıyla da çalışsanız, sizin teziniz. Baştan itibaren tez üzerinde en çok düşünmesi gereken kişi sizsiniz. Hocanız şu deneyleri yap gel dedi diye deneyleri yapmayın. Kendinize sorun, ben bu deneyleri niye yapıyorum? Mantıklı mı? Peki sonuçlar kötü çıkarsa, altında ne gibi bir neden yatıyor olabilir? Acaba bu deneyleri nasıl yapsaydım daha iyi çıkardı? Belki tezin başında, ip daha çok tez hocasında gibi gözükebilir ama tez çalışmasının en fazla yarısından sonra, sizin tüm detaylara hakim olmanız gerekiyor.

  • Tercihen başka işte çalışmayın . Mümkünse üniversiteden burs, araştırma görevliliği vs. gibi bir iş edinin. Daha da önemlisi, bölümde olun. Kuytu köşelere çekilip, sanal bir lisansüstü öğrencisi olmayın. Yukardaki bir çok noktayı yerine getirebilmeniz için zaten bu şart.

 

Yeni bir akademik dönemin sonuna doğru yaklaşırken, hepinize güzel tez önerileri, tez savunmaları ve niceleri…


* Çok afedersiniz ama evet, nasihat edeceğim.

Lisansüstü öğrencisine nasihatler*” üzerine 2 yorum

  1. Altta bu guzel yazinizla ilgili buldugum bir yazinin linki var. Eski, 1988 tarihli bir yazi, yer yer artik eski kaldigi bolumler var. Ona ragmen bir doktora ogrencisiyken okudugumda cok hosuma gitmisti bu yazi, bilmiyorum belki de ogrencilerin gozunden olusturuldugu icin.. Simdi yeri geldikce kendi ogrencilerime de oneriyorum bu yaziyi, yeri gelmisken buradan da paylasayim dedim 🙂

    How to do Research At the MIT AI Lab
    https://dspace.mit.edu/handle/1721.1/41487

    Iyi calismalar,
    Aykut

  2. Geri bildirim: #Lisansüstü öğrencisine nasihatler @BolBilim | bluesyemre

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.