Uzun zamandır, belki sizler kadar olmasa da, bu konuya kafa yormaya çalışıyorum. Lisans yıllarımda derslere katılım azdı. Şu an asistan olarak Yıldız Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümündeyim. Durum benim zamanıma göre daha da kötü ve gittikçe kötüleşiyor.
http://www.tepav.org.tr/tr/blog/s/4879 Bu bağlantıda güzel bir yazı var. Özeti: Mühendislik mezunları Türkiye’de satış-pazarlama odaklı işlerde çalışıyorlar. Aslında “mühendislik” yapmıyor – yapamıyorlar. Öğrenciler stajlarında bu durumun farkına erkenden varıyorlar bence. Bu yüzden biraz teknik detaya girmeye başlayınca isyan bayrağını çekiyorlar: “Bunlar iş hayatımızda ne işe yarayacak ki?”. Proje konusu seçmeye geliyorlar: “Aman hocam çok zor olmasın. Pazarlama ile ilgili verebileceğiniz konu var mı?”. 2 yıldır yaşadığım ve duyduğum diyaloglar bu çerçevede.
Tekrar yazıya dönecek olursak: Ar-Ge olmadığı için teorik yoğun eğitimin kıymeti kalmıyor. Öğrenci de bu tarz derslere ilgi duymuyor haliyle. OR derslerinde Simplex öğrenmeden dersi geçmeye çalışan öğrenciler var.
Bana ne kadar katılıyorsunuz bilmiyorum. Belki de ben sadece çok küçük bir parçasını görüyorum problemin. Ancak bu problemler de akademi içinde çok dillendirilmiyor. Sizlere böyle bir tartışma – konuşma – fikir paylaşma platformu kurduğunuz için teşekkür ederim.
Bir lisans öğrencisi olarak aklımdaki sebepleri yazayım.
-Eğer bir dersin hazır notları varsa ve sınavlarda onlardan sorumlu olunacaksa derse gelmeye gerek görmüyorlar.
-Eğer bir derste yoklama alınmıyorsa genelde gelmemeyi seçiyorlar.
-Eğer bir dersin katkısının olmayacağını düşünüyorlarsa gelmiyorlar.
-Eğer hoca gerçekten kötüyse veya o ders için yanlış bir seçimse gelmiyorlar.
-Havalar çok güzelse veya çok kötüyse gelmiyorlar.
BOL BİLİM 
Sayın hocalarım,
Uzun zamandır, belki sizler kadar olmasa da, bu konuya kafa yormaya çalışıyorum. Lisans yıllarımda derslere katılım azdı. Şu an asistan olarak Yıldız Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümündeyim. Durum benim zamanıma göre daha da kötü ve gittikçe kötüleşiyor.
http://www.tepav.org.tr/tr/blog/s/4879 Bu bağlantıda güzel bir yazı var. Özeti: Mühendislik mezunları Türkiye’de satış-pazarlama odaklı işlerde çalışıyorlar. Aslında “mühendislik” yapmıyor – yapamıyorlar. Öğrenciler stajlarında bu durumun farkına erkenden varıyorlar bence. Bu yüzden biraz teknik detaya girmeye başlayınca isyan bayrağını çekiyorlar: “Bunlar iş hayatımızda ne işe yarayacak ki?”. Proje konusu seçmeye geliyorlar: “Aman hocam çok zor olmasın. Pazarlama ile ilgili verebileceğiniz konu var mı?”. 2 yıldır yaşadığım ve duyduğum diyaloglar bu çerçevede.
Tekrar yazıya dönecek olursak: Ar-Ge olmadığı için teorik yoğun eğitimin kıymeti kalmıyor. Öğrenci de bu tarz derslere ilgi duymuyor haliyle. OR derslerinde Simplex öğrenmeden dersi geçmeye çalışan öğrenciler var.
Bana ne kadar katılıyorsunuz bilmiyorum. Belki de ben sadece çok küçük bir parçasını görüyorum problemin. Ancak bu problemler de akademi içinde çok dillendirilmiyor. Sizlere böyle bir tartışma – konuşma – fikir paylaşma platformu kurduğunuz için teşekkür ederim.
Mert.
Geri bildirim: Derslere gelmeyen öğrenciler diyor ki… | BOL BİLİM
Geri bildirim: Bol Bilim bir yaşında | BOL BİLİM
Bir lisans öğrencisi olarak aklımdaki sebepleri yazayım.
-Eğer bir dersin hazır notları varsa ve sınavlarda onlardan sorumlu olunacaksa derse gelmeye gerek görmüyorlar.
-Eğer bir derste yoklama alınmıyorsa genelde gelmemeyi seçiyorlar.
-Eğer bir dersin katkısının olmayacağını düşünüyorlarsa gelmiyorlar.
-Eğer hoca gerçekten kötüyse veya o ders için yanlış bir seçimse gelmiyorlar.
-Havalar çok güzelse veya çok kötüyse gelmiyorlar.