Araştırma için ilk adımlar

Dünya’nın pek çok yerinde olduğu gibi Türkiye’de de araştırma yapmaya geç başlanıyor. Lisans seviyesindeki arkadaşların da projelere katıldıkları oluyor elbette. Ancak bu oldukça nadir. Aslına bakarsanız çoğu zaman yüksek lisans seviyesinde bile tam anlamıyla araştırma yapıldığı söylenemez. Araştırma doktora seviyesinde yapılır diye bir ezber tutturulmuş gidiyor.

Peki nasıl başlamalı? Bu önemli soru da bizi işin can alıcı kısmına, yani ilk adımları atmaya, getiriyor. Örnek teşkil etsin diye bizim fakültede, ikinci sınıftaki lisans öğrencileri için tasarlanmış vaka çalışması dersini anlatayım. Bu zorunlu derste her arkadaşa üzerinde çalışması için bir makale atanıyor. Kabaca dört-beş arkadaşa bir makale düşüyor. Ayrıca aynı makale üzerinde çalışan her gruba, bir hoca ya da doktora öğrencisi danışmanlık yapıyor. Arkadaşlar her hafta tek tek ya da grupça danışmanları ile görüşüyorlar. Aralarında fikir alışverişinde bulunsalar bile, her arkadaştan ayrı bir rapor yazması bekleniyor. İlk önce makalede elde edilen sonuçları tekrar etmeleri gerekiyor. Tahmin edeceğiniz üzere bazen makaledeki sonuçlar ile arkadaşların elde ettikleri bire bir örtüşmüyor. Bu konuda da onları baştan uyarıp, makaleleri eleştirel bir gözle okumalarını ve tekrar edemedikleri sonuçları raporlamalarını söylüyoruz. İşte bahsetmek istediğim ilk adımlar tam da bunlar. Defalarca geri dönerek, en ince ayrıntısına kadar makaleyi hatmediyorlar. İlgili makalelere bakıyorlar. Tam kapsamlı olmasa da literatür özeti yazma konusunda bir fikir ediniyorlar . Buraya kadar sarfettikleri emek, onlara sadece dersten geçmelerine yetecek bir not getiriyor. Eğer daha iyi bir notu hedefliyorlarsa, makaledeki çalışmanın ötesinde bir şey önermelerini bekliyoruz. Bu öneri bazen başka bir veri kümesi kullanarak, bazen de makaledeki hipotezlerde ufak değişiklikler yaparak şekilleniyor. Eh, tecrübeli araştırmacıların yaptıkları da bunlardan farklı değil zaten. Okumanın kapsamını biraz daha geniş tutup, yeni çalışmalarını bu önerilerin üzerine inşa ediyorlar.

Lisans ve yüksek lisans yapan arkadaşların ellerini erkenden kirletmeleri konusunda bizim bölümdeki bu ısrarı takdir ediyorum. Bu tedrisattan geçen arkadaşlarla daha sonra doğrudan literatüre dalabiliyoruz. Fikirlerini mevcut çalışmalarla karşılaştırarak savunmaya gayret ediyorlar. Diğer araştırmacıların izledikleri yollardan gitmeye, yazma biçimlerini taklit etmeye başlıyorlar. Kısacası ilk adımlardan sonra koşmaya hazır hale geliyorlar.

Biliyorum, pek çok bölümün müfredatı bu tür bir vaka çalışması dersi için uygun olmayabilir. Ancak benzer bir çalışma, bir hocanın önderliğinde istekli bir grup arkadaş ile pekâlâ yapılabilir (ki yapanlar tanıyorum).  Hatta grubun farklı seviyelerdeki arkadaşlardan oluşması daha iyi bile olabilir. Yeni başlayanlar, konuya daha hakim olan tecrübeli arkadaşlardan çok şey öğrenebilirler. Kısa süre sonra tam tersinin olduğuna da çok şahit oldum. Bu düzen sadece araştırmaya yeni başlayan arkadaşlar için değil, ileride aralarından bazıları ile çalışma şansı yakalayacak hocaları için de eşsiz bir fırsat. Ben üniversiteden mezun olduğumda araştırma yapmak konusunda hemen hemen hiçbir şey bilmiyordum. Onu bırakın, bir okuma nasıl yapılır, çalışma kurgusu nedir, nasıl makale yazılır bir fikrim yoktu. Keşke bunları daha erken öğrenseydim. Birkaç basamak yukarıdan başlayabilirdim.

Kendim daha sayısal bir alanda çalıştığım için ister istemez tekrar edilecek sonuçlara gidiyor aklım. Diğer alanlarda bunun karşılığı, bir makalede öne sürülen fikirleri ayrıntısıyla tartışmak ve mevcut literatürdeki yakın işlerle karşılaştırmak olabilir. Çok iyi bilmediğim için iddialı bir şey söylemek istemem. Fakat her alanda eleştirel okuma yapmaya erken başlamanın çok önemli olacağını sanıyorum.

Son aşamada bir noktanın daha altını çizmek isterim. Bu yazıda erken başlamakla genç yaşta olmayı kastetmiyorum. Günümüzde pek çok bilgi, farklı kanallardan öğreniliyor. Dolayısıyla yeni bir konuya giriş yapanları da “erken başlayanlar” dediğim bu grupta rahatça sayabiliriz. Hatta kısa bir süre önce ben de bu gruba dahildim. O zamanı yazmıştım.  Eğer size danışmanlık verecek birisi ya da birlikte çalışabileceğiniz insanlar yoksa,  bu ilk adımları imkânlar dahilinde kendiniz atmayı da deneyebilirsiniz. İmkânlar dahilinde diye eklemek istedim çünkü laboratuvar ya da ekipman gibi çetrefilli bir destek gerekliyse, çalışmaya başlamak biraz daha zorlu olabilir. Ancak bir şekilde o ilk adımı atabilirseniz, gerisini getirmenin daha kolay olacağından eminim.

Araştırma için ilk adımlar” üzerine bir yorum

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.