Denetimin Hikayesi: Yazdıklarımıza bizden sonra neler oluyor?

Akademisyenliğin birçok zamanı, proje hazırlamak, makale yazmak ile geçiyor. Tamamlayıp gideceği yere gönderdikten sonra, ummalı bir bekleyiş başlıyor. Eğer bir konferansa bildiri gönderdiyseniz, genelde sonuçların ne zaman açıklanacağı belli olduğu için o zamana kadar “rahatsınız”. Bir dergiye makale gönderdiyseniz, bazen aylar, bazen yıllar süren bir bekleyiş. Peki, biz yazdıklarımızı gidecekleri yere gönderdikten sonra arkada neler … Okumaya devam et Denetimin Hikayesi: Yazdıklarımıza bizden sonra neler oluyor?

Dünyayı değiştirecek projeniz nedir?

Yıllardır öyle böyle araştırma projeleri yazıyoruz. Hollanda’ya geldikten sonra, acaba burada bu işin yolu yordamı farklı mı diye düşünürken, üniversiteden çevrim içi bir proje dersi yazma dersinin ilanı geldi. Kaçırır mıyım hiç? Hemen atladım. Şansıma dersi veren kişinin, bir ay sonra da bir günlük bir çalıştayı oldu; hızımı alamadım ona da gittim. Özünde proje yazmak … Okumaya devam et Dünyayı değiştirecek projeniz nedir?

İnekler, bilgisayarcılar ve tekrar edilebilir araştırma (Türkçe)

Epey bir süre önce verdiğim sözü tuttum ve bugün katılacağım kolokyumu da bahane ederek konuşmamı Türkçe'ye çevirdim. Sunum dosyasını şu adresten indirebilirsiniz.

Firmalara danışman, danışmanlara firma

"Bakınız, üniversite-sanayi ilişkisi çok önem..." Çaaat! Terliği televizyona yapıştırdım. Yahu, tamam anladık. Pek önemli, çok önemli, en önemli. Kimse, üniversiteler firmalarla çalışmasın; firmalar sakın üniversitelere danışmasın demiyor ki... Aynı lafları geveleyip durmayın. Tamam, her iki tarafta da birlikte çalışmaya hiç yanaşmayan, hatta haberi bile olmayanlar var. Onlar için bir çıkış, önlerine başarı hikâyeleri koymak olabilir. … Okumaya devam et Firmalara danışman, danışmanlara firma

Yeni proje mi? Bir bakayım.

Bol Bilim istatistiklerine bakınca ayan beyan gözüküyor; projeler konusunda yazdıklarımız en çok okunanlar arasında. Hele proje önerilerinin son gönderilme tarihleri yaklaşıyorsa, o yazılara rağbet iyice artıyor. Seneye yeni başladık sayılır. Bu senenin planlarına bir proje önerisi yazmayı eklemek ister misiniz? Açıkçası ben bir ara yazacağım. Demesi kolay da ne yazacağım? Henüz aklımda kesin bir şey yok. Fakat … Okumaya devam et Yeni proje mi? Bir bakayım.

Akademik kariyeriniz kaç karış?

Akademisyen olmayı ilk düşündüğüm yıllarda, sevdiğim bir hocam bana, “Mutlaka akademisyen ol. Sabahtan derslerini verirsin, saat 2'de eve döner, ev işlerini halledersin” demişti. Sanırım, ev işlerini halletmenin kadınların yükümlülüğü olduğu zamanlardı. Akademisyenlerin yükümlülüğünün ise sadece ders vermek olduğu zamanlar... Oysa şimdi, araştırma yapmak, araştırma sonuçlarından yayın çıkarmak, ve bunların başkaları tarafında görülmesini sağlamak akademik kariyerin … Okumaya devam et Akademik kariyeriniz kaç karış?

Projeni yaz, desteği kap

Kapalım tabii. Araştırma projelerini desteklemek için dünya kadar kaynak ayrılmış durumda. Avrupa Birliği fonlarını düşünün mesela. Türkiye payına düşeni tıkır tıkır yatırıyor. Gel gör ki, diğer ülkelere göre bizden yapılan başvuru sayısı çok az. Hadi Avrupa'yı bir anlığına geçelim. Ya TÜBİTAK? Orada da durum istenilen düzeyde değil. Oysa pek çok farklı destek var. Ne duruyoruz hocalar? ... Sabah kalkınca ilk … Okumaya devam et Projeni yaz, desteği kap

Her şey detaylarda gizli…

İnsan bir araştırma yaparken, yaptığı işle ilgili birçok bilgiyi aklında tutuyor. Birisi sorsa, pat pat söyleyebilir halde: - Alfayı neden 0.2 almıştım? - Çokça sayı denemiştim; en iyisi buydu. - Peki beta neden 0.8? - Çünkü 1'e yakın olsun ama çok da yakın olmasın demiştim---aklıma ilk o gelmişti. - Benzetimleri kaç kere tekrarlamıştım? - Önce … Okumaya devam et Her şey detaylarda gizli…

Kısa yazmak için uzun zaman

“I didn't have time to write a short letter, so I wrote a long one instead.” Mark Twain‡ İki haraketle dünyaları anlatan, şakanın bile eşeğini icat etmiş bir ulusuz biz. Fakat iş yazmaya gelince durum birden değişiyor. Yazanın içinden bir Proust çıkıveriyor. Cümle bir başlıyor, bir paragraftan aşağı bitmiyor. Ağdalı mı ağdalı, ciddi mi ciddi … Okumaya devam et Kısa yazmak için uzun zaman

TÜBİTAK projesi yazmada üçkağıtlar

Ben asistanken TÜBİTAK projesi yazan kimseye pek rastlanmıyordu. O zamanlar proje yazanların da bin pişman olduklarını yıllar içinde duydum. Bürokrasiden bellerinin büküldüğünü söylüyorlardı. Son yıllarda TÜBİTAK'ta büyük değişiklikler oldu. Artık farklı aşamalardaki araştırmalar için proje önerileri kabul ediyorlar. Öyle ki, ellerindeki bütçeye göre başvuruların azlığından dem vuruyorlar. Onun için destek programları ile ilgilenebilecek araştırmacıları teşvik etmek için uğraşıyorlar. … Okumaya devam et TÜBİTAK projesi yazmada üçkağıtlar