Yine bir konuk yazarımız var: Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nden Elif Özkırımlı Ölmez. Konu akademik dürüstlük. Yazıdaki testi mutlaka bir yapın.
Eyvah Mahmut Hoca (Ya da Akademik Dürüstlük)
Ben Hababam Sınıfı’nı izleyerek büyüdüm. Kuzucuklarım, Çekirge, Mahmut Hoca gibi sözleri duydum mu gülmeden duramam. Hababam Sınıfı’nda sınıf üyeleri bir yaramazlık yapar sonra Mahmut Hoca bizim haylazlara hatalarını gösterir, herkes boynu bükük özür diler, olay tatlıya bağlanır. Her filmde en az bir kez kopya çekilir. Kağıt değiştirilir, düzenek kurup kulaklıkla bilgi aktarılır, her türlü kopya tekniği kullanılır. Biz kopyanın bir “yaramazlık” olduğunu ama çok da kötü bir şey olmadığını öğrendik. Belki de bu yüzden en alt düzeyden (sınavda kopya çekme) en üst düzeye (bilimsel intihal) kopya çekiyoruz (Türkiye’de intihal konusunda en kapsamlı çalışmalar için bkz Murat Eren’in yazıları) ve sonra kopyayı affediyoruz. Son sözümü baştan söyleyeyim: kopya hırsızlıktır. Konuyu ikiye böleceğim; ödev, yayın ya da tez hazırlarken dikkat edilmesi gerekenler ve bu eserleri değerlendirirken dikkat edilmesi gerekenler.
Ben hiç kopya çekmedim
Bir kaç soru soracağım, bakalım kimler kopya çekmedi. Aşağıdakileri yaptınız mı, yapmadınız mı?
- Sınavda kopya çektim
- Ödev hazırlarken “Teori” kısmını bir kaç kitaptaki paragrafları birleştirerek yazdım. Tabii referans vererek.
- Bilimsel makale yazarken bir başka kaynaktan bir kaç cümleyi aynen aldıysam mutlaka referansını yazdım
- Tezimi yazarken literatürde bulunan bir şekli kullandıysam referans verdim
- Daha önceden yazmış olduğum bir makalenin giriş kısmından bir paragrafı aldım ve referans verdim
Bu soruların hepsinin yanıtı “Yapmadım” olmalıydı. Temel prensip şu: eğer bir başkasının sözünü, fikrini, ürettiği şekli aynen aldıysanız, referans bile verseniz, etiğe aykırı davranmış sayılırsınız. İntihal (plagiarism) bir başkasının malını izinsiz kullanmaya benzer. Bu durumda o “malın” kime ait olduğunun bilinmesi önem kazanır. Yazdığınız bir makale yayın olarak kabul edildikten sonra imzalamanız için size bir “copyright agreement” gelir. Çoğu yayınevi tüm telif hakkını devretmenizi ister. Bu durumda bir makaleden birebir alıntı yapılacaksa yayınevinden izin almak gerekir. Ancak izin verilirse tezde veya makalede kullanabilirsiniz.
Yayınlarınızı open access yani açık erişimli dergilere yolluyorsanız yukarıdaki bazı sorulara verdiğiniz cevap “Açık erişim kuralları nedeniyle yapabildim” olacaktır. Açık erişimli dergilerde telif hakkı eser sahibinde kalır ve Creative Commons Lisansı çerçevesinde yayındaki bilgiler özgürce ve izin almaksızın paylaşılabilir. Telif hakkı sizde olduğu sürece siz de yayını (veya kitabı) paylaşabilirsiniz. Örneğin yapısal biyolojinin duayenlerinden Alan Fersht geçenlerde meşhur Structure and Mechanism in Protein Science kitabının telif hakkını geri satın aldığını ve artık sitesine koyabileceğini duyurdu. Yani kitabı siz yazmış olsanız bile telif ve yayma hakkına ancak telif hakkını satın alırsanız sahip olabilirsiniz.
Bir hatırlatma: Hem açık erişimli hem de diğer dergilerde akademik ortamda paylaşım hakkı ile ticari paylaşım hakkı farklı değerlendirilir. Buna geri geleceğim.
Ben kül yutmam
Hababam Sınıfı’nda “Ben kül yutmam” diye sıraların üstünde gezen bir hoca vardır. Hababam Sınıfı hocanın arkasına sınavın doğru yanıtlarının olduğu kağıdı yapıştırır, hoca gezdikçe kopyayı çekerler. Ben de aynı o hoca gibi “kül yutmam” diye düşünmek isterim ama bilirim ki kopya çekmek isteyen mutlaka bir yolunu bulur çeker. Benim görevim kopya çekmeyen, çalışarak not almaya çalışan öğrencinin hakkını korumaktır. Bu amaçla teknolojiden yardım alırım. Kullandığım iki tane program var: Turnitin ve i-thenticate. Turnitin bir ders yönetim programı. Öğrencilerimiz ödevlerini Turnitin’e yüklüyor. Turnitin hem daha önce yüklenmiş ödevlerle hem de veri tabanındaki metinlerle bir karşılaştırma yapıp size orijinallik değeri ve birebir alınmış kısımların yerlerini veriyor. Bu program özellikle kapsamlı rapor hazırlanan ödevlerde çok işime yarıyor; ödevlerin bu programa yükleneceğini bilmek bile orijinallik değerini artırdı.
i-thenticate ise yüklediğiniz bir metnin orijinalliğini veri tabanı ile karşılaştırıyor. Veri tabanı bilimsel makaleler ve tezleri de içeriyor, bu yüzden bu program daha çok akademisyenlere yönelik. Ben öğrencilerimin makalelerini, tezlerini ve kendi makalelerimi yayına sunmadan önce mutlaka bir kere yükleyip kontrol ediyorum. Hakemlik için gönderilmiş makale, tez ve proje önerilerini kontrol edip eğer intihal şüphesi oluşursa hiç okumadan geri yolluyorum.
Turnitin ve i-thenticate paralı programlar. Eğer bu tür bedava programlar varsa öğrenmek isterim. Bu programlara erişiminiz yoksa kontrol etmek istediğiniz bir metni bir arama motoruyla aratmak bile size birebir kopyalanmış kısımların nerelerden alındığını söylecektir. Bütün bu programlar için tabii kontrol etmek istediğiniz metnin bilgisayarda bir kopyasına ihtiyaç var, elle yapılmış ve kağıtta verilmiş ödevleri kontrol etmek zor.
Bir soru
Etik konularda bazen nesnel olmak zordur. Bazı durumlarda kuralları nasıl yorumladığınız veya işin başında yapmış olduğunuz anlaşmalar önem kazanır. Bu yazıda intihal ve örnekleri üstünde durdum. YÖK’ün Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi’nde Bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırı yedi eylem belirlenmiş. Yönergedeki maddelerden bir diğeri de haksız yazarlık. Biraz önce ticari ilişkiler işin içine girince kurallar değişir demiştim. Diyelim tez çalışmanızı yapıyorsunuz, bir yandan da tez konunuza benzer bir alanda bir şirkette çalışıyorsunuz. Diyelim bu şirket sizden bir patent başvurusunda bulunmanızı istedi. Ya da siz tez çalışmanız bitince bir şirket kurdunuz ve tezdeki bazı bulguları da şirkette kullandınız. Bu durumlarda fikri mülkiyet hakkı kimlerdedir? Şimdiye kadar akademik etik hakkında yazdım ama işte şimdi işin maddi yanı karşımıza çıktı. Bu işler çok basit olsaydı Fikri Mülkiyet Hukuku diye bir hukuk dalı olmaz, şirketlerin çok ciddi paralar ödediği davalar açılmazdı. Ben derslerimi genelde bir soruyla bitiririm, bu konuyu biraz düşünün derim. Bu durumlarda fikrin ne kadarı hocanın, ne kadarı şirketin, ne kadarı tez öğrencisinindir? Bu konuyu biraz düşünün.
Geri bildirim: Bol Bilim bir yaşında | BOL BİLİM