Sakin şampiyon

Yazının başlığını “Genç akademisyen arkadaşa tavsiyeler” yapsaydım ya. Klavyemi eşek arısı sokar. Hayatta yapmam.

Şu bir tık daha iyi sanki: “Ben ettim, sen etme.”

Ya da doğrudan yaşımı ortaya koyan şöyle bir başlık: “Pinpon sadece bir spor değil.”

Neyse derdimi anladınız; bir üniversitede ilk kez öğretim üyesi olarak işe başlayanlardan bahsetmek istiyorum. Daha doğrusu hem benim, hem de tanıdıklarımın başına gelenleri anlatmaya niyetliyim.

Maymun iştahı

Eylül, 2004. Sonunda öğretim üyesi oldum diye kasım kasım kasılıyorum. Hoş Sabancı’da dönem daha başlamamış. Öğrencileri tanımıyorum; ders vermekten bihaberim. Hele hele o bitmek bilmeyen toplantılara henüz maruz kalmamışım. İdareli kullanmayı sonradan öğreneceğim enerjim, enginlere sığmayıp taşıyor. Durup bir düşünür insan. Nerde? Önüme çıkan her şeye atlıyorum. Aynı anda bilmem kaç makaleye bulaşmışım. Üstelik konuları bile birbirlerini tutmuyor. TÜBİTAK, Avrupa Birliği bir yanda, endüstri öte yanda; hepsine ayrı ayrı proje önerileri yazıyorum. Bildiğin savruluyorum. Hem de nasıl savrulmak! O kadar ki o günlerde daldığım işler bugün bile devam ediyor.

Hakkını yemeyeyim şimdi. Tüm o çalışmalardan çok ekmek yedim: makaleler, projeler, danışmanlıklar. Hepsinden önemlisi yeni konular öğrendim, yeni insanlar tanıdım. Fakat bu maymun iştahının bana faturası pek hafif olmadı. Uzmanı olduğum bir konuyu söylemem iyice güçleşti.   En kötüsü de bir konuya tamamıyla hakim olacak kadar uzun süre çalışamıyordum. Sığ ama geniş bir bilgi birikimiydi benimki. Öyle her telden çalan birini de akademik dünya kolay kolay kabul etmiyor. Haliyle iyi bilindiğim bir alan pek olmadı.

Sağlam adımlar

Pınar da benimle aynı zamanda Boğaziçi’ne katıldı. Güncel bir alanın (yapay zekâ), önemli bir konusunda (çok etmenli sistemler) çalışmaya başladı ve o alanda hızla ilerledi. Makaleler yazdı, projeler tamamladı, öğrenciler mezun etti. Bir süre sonra o alandaki tüm çalışmaları biliyordu –hatta bazılarını yayımlanmadan bile önce okuyordu. Sabırla konusunun uzmanı oldu ve derinleşti. Geçen yıl da alanın en büyük konferansına başkanlık etti.

Pınar kendi alanının önde gelen araştırmacılarından biri oldu. Bense öyle İsviçre çakısı gibi bir şey…

Biri diğerinden iyidir demek istemezdim ama buradan bakınca Pınar’ın izlediği yol daha akılcı geliyor bana. Bu iki ayrı kariyer biraz karakterlerimizden kaynaklandı; biraz da açıkçası başımıza geldi. Herhangi bir aşamada kimse elimizden tutmadı. Tamam elimizden tutmaları biraz fazla olurdu. Fakat bari seçenekleri önceden bilseydik.

Uzuz zamandır şunu öneriyorum. Bir üniversitedeki daha tecrübeli bir hocayla ilk kez öğretim üyesi olan bir hocayı eşleştirmeli. Tecrübeli hoca izlenecek yolları anlatabilir. Ondan da önemlisi neyi, ne zaman yapmalı konusunda örnekleri anlatabilir. Kendisi bilmiyorsa tanıdıklarına yönlendirebilir. Bildiğiniz rehberlik. Böyle bir eşleşme Amerika’daki üniversitelerde yaygın olarak yapılıyor. Rehber hoca, yeni hocayla haftada bir buluşup kariyer planlarını konuşuyor, tecrübelerini anlatıyor. Hatta yeni hocanın bazı derslerine girerek ders verme konusunda tavsiyelerde bulunuyor.

Düşünün şimdi. Yeni bölüme başlıyorsunuz. Bir hoca size TÜBİTAK projesi nasıl yazılır gösteriyor. Onunla da kalmıyor, örnek bir proje veriyor. Öğrencileri anlatıyor; ders notları buluyor. Hangi işe ne zaman girilebilir örnekler veriyor. Bir zaman gelince “Saldır”, bir zaman gelince “Sakin şampiyon” diyor. Böyle birine danışmak güzel olmaz mı?..

Efendim efendim? “Bir de Bol Bilim var” mı dediniz? Eksik olmayın.

 

Sakin şampiyon” üzerine 3 yorum

  1. Akademisyen değilim yüksek lisans öğrencisiyim fakat son paragrafta tarif ettiğin kişi benim hocam olur. Sanırım şanslıyım! 🙂

  2. Ne güzel demişsiniz; iş hayatında mentorluk var da akademide neden olmasın.. Güzel uygulamalar hep “kapital” altında hapis kalmasın.. Ben Boğaziçi’nde öğrenciler için mentorluk projesini başlatmıştım. Sizler de aynını yapabilirsiniz, iş ilk kurşuna bakar. Sevgiler

  3. Geri bildirim: Bol Bilim bir yaşında | BOL BİLİM

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.