Not meselesi

Her yıl, yüksek lisansa başvurmak isteyen arkadaşlarla bu mesele açılıyor: Notlar! Yani onlara gönül rahatlığıyla “Notlar önemli değil; önemli olan merak,” diyebilmek istiyorum. Fakat bu yanlış. Doğrusu şu: Yüksek lisans programlarına başvurduğunuzda notlarınız etkili oluyor.

Öte yandan notlarınızın illa çok yüksek olması gerekmiyor. Eğer bir değer söylemem gerekirse 4,0 üzerinden 3,2-3,5 (100 üzerinden 80-90) arası bir not tutturabilirseniz iyi olur. Bu ortalamaya ilk elemeyi aşmak için ihtiyacınız var. Bunu özellikle yazıyorum çünkü iyi üniversitelerin yüksek lisans programlarına çok başvuru oluyor. Onca başvuruyu hızla değerlendirmek için genelde iki aşamalı bir eleme sistemi uygulanıyor. İlk aşama oldukça mekanik. Notlar da listeyi daraltmak için bu aşamada en çok kullanılan ölçüt. Evet maalesef öyle.

Bu arada not ortalaması sadece programlara girmek için gerekli diye düşünmeyin. Burs almak için de ortalamaya ihtiyacınız olabilir. Örneğin BİDEB  ya da TEV gibi yüksek lisans burslarında  adayları sıralarken not ortalaması etkili oluyor.

Not önemli diye giriş yaptım. Fakat not her şey demek değil. Eğer notlarınız çok yüksekse rehavete kapılmanız, yeterince yüksek değilse de umutsuzluğa düşmeniz doğru olmaz. Daha niyet mektubunuz, özgeçmişiniz ve referans mektuplarınız var.

10303772_714968775235753_3202919574096214068_n

Yiğit Özgür’den …

Nasıl olduğunu tam çözemedim ama nedense niyet mektubu (statementf of purpose) pek önemsenmiyor. Oysa kendinizi tanıtmanız için altın fırsat. Ne yaptınız, neleri merak ediyorsunuz, hangi çalışmalarla ilgileniyorsunuz… Bunların hepsini anlatmalısınız. Sakın bir seferde çalakalem bir şey yazmayın. Birkaç güne yaymak en  doğrusu. Ufak bir araştırmayla, başvurduğunuz bölümdeki hocaların işlerine de bakabilirsiniz. Hatta gerekirse ilgili hocaların öğrencilerine yazmayı bile düşünün. Kaba bir içeriği ben buraya yazmış olayım:

  • Okuduğunuz okullar, aldığınız dersler, kazandığınız başarılar ve özellikle, katıldığınız sosyal sorumluluk projeleri ya da klüpler.
  • Çalışmak istediğiniz konular ve neden o konuları düşündüğünüz. Belki o konuyla ilgili yaptığınız bir ödev, bir deney, yazdığınız bir yazı veya makale, hazırladığınız bir sayfa, katıldığınız bir çalıştay, tamamladığınız bir çevrimiçi ders… Kısacası az ya da çok tecrübeniz.
  • O bölümde okumak istemenizin sebepleri. Bölümde ilgilendiğiniz hocaların çalışmalarına bu noktada değinebilirsiniz. Eğer hali hazırda tanıştığınız bir hoca varsa bunu da yazmanız iyi olur.
  • Söz konusu eğitimi aldıktan sonra yapmayı planladıklarınız. Doktora, doktora sonrası, endüstri, üniversite…

İnternette pek çok özgeçmiş örneği var. Onlara göz atabilirsiniz. Zaten niyet mektubu ile bir özgeçmiş taslağı oluşturduk. Oradan başlanabilir. Ancak benim özellikle altını çizmek istediğim bir nokta var. Okullar ya da notlar tek başlarına iyi bir araştırmacı olacağınızın garantisi kesinlikle değil. Özgeçmişinizde sizin çalışma azminizi, meraklı olduğunuzu gösterecek ne varsa mutlaka öne çıkarın. İnanın bunlar herşeyden daha etkili oluyorlar. Hatta size şahit olduğum bir örneği vereyim.  Aynı sınıftan mezun iki arkadaş yurt dışı doktora programlarına başvurmuşlardı. Notları çok daha yüksek ve çift ana dal yapmış olanın her yerden kabul almasını bekliyorduk. Diğerinin notları daha düşüktü. Ancak ilgilendiği bir konuda pek çok insanın kullandığı bir yazılım geliştirmişti. Tahminlerimizin aksine yazılım geliştiren arkadaş Dünya’nın en iyi üniversitelerinden kabul aldı. Arkadaşına ise çok daha az yerden olumlu cevap geldi. Neyse, bu hikayenin mutlu bir sonu var: Her iki arkadaş da şu anda çok iyi üniversitelerde doktora yapıyorlar.

Ve sıra geldi referans mektuplarına. Hocalarınızın sizinle ilgili yazdıkları olumlu bir cümle ibreyi hızla lehinize çevirebilir. Tabii aksi de mümkün. Onun için referans isteyeceğiniz hocaları iyi düşünün. Önceden odalarına gidip meramınızı anlatabilirsiniz. Eğer notlarınız pek parlak değilse ve hocanız sizi iyi tanıyorsa, belki mektupta bundan bahsetmeyi düşünebilir. Eh siz de bir hatırlatsanız fena olmaz. Ayrıca pek çok üniversite, hocalara çevrimiçi bir form doldurtuyor. Orada “Notları öğrencinin başarısını yansıtıyor mu?” diye bir soru çıkabiliyor. Aklınızda olsun. Bu arada Pınar çok yakında referans mektubu yazmak konusunda bir yazı yazacak. O yazıya da göz atabilirsiniz.

Son tahlilde not meselesine geri geleyim. Eğer notlarınız düşükse, başvurmak istediğiniz üniversitelerdeki hocalara yazmayı ya da yüz yüze görüşmeyi deneyebilirsiniz. Özellikle onların çalışma alanlarına olan ilginizi gösterebilirseniz ön elemeyi atlamanızı sağlayabilirler. Bilmem kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar mı ama benim lisans ortalamam yerlerde sürünüyordu. Nefesim sonradan açıldı. Doktora hocama da tam bu şekilde anlattım. Kısacası sakın pes etmeyin.

Not meselesi” üzerine bir yorum

  1. Bir noktayı daha bastırmakta fayda var. Not ortalamasının önemli olduğu bir diğer durum ise “Araştırma Görevlisi” olmak isteyenleri ilgilendiriyor. İyi bir lisans not ortalaması, araştırma görevlisi olma ihtimalini de artırıyor. Kısacası, “lisans not ortalaması”nın nerede karşınıza çıkacağı hiç belli olmaz demek istiyorum..

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.