İç ses, dış ses

Raporlar, hakemler ve cevaplar üçlemesinin son yazısı. İlk yazıda hakem raporu yazmaktan bahsetmiştim. İkinci yazıda Pınar, hakemlerden gelen raporları nasıl göğüslediğini anlatıyordu. Bu yazı ise, istenen düzeltmeleri yaptıktan sonra hakeme yazılacak cevap üzerine.

armor_king_try_diplomacy_queen_1135835

İç ses, dış ses  – (resim)

Normal şartlarda bir cevap mektubu yazmak çok zor olmasa gerek. Fakat bu mektup biraz farklı; daha doğrusu çok kıvrımlı. Biraz hakeme hak verdiğiniz, az biraz dirsek çıkarttığınız ama sonuçta yaptığınız düzeltmeleri tüm ayrıntıları ile listelemeniz gereken bir yazı. Ya da şöyle başlayıp devam eden diplomatik bir metin işte.

İç ses: Öl, öl, öl!

Dış ses: Sayın hakeme teşekkür ederiz. Önerilerini özenle değerlendirdik.

Ön hazırlık

Makalenin üzerinde düzeltmeleri yaparken, eklediğiniz ya da çıkardığınız kısımları işaretlemek hakemlere değişiklikleri açıklarken çok yardımcı olacaktır. Ben ayrıca hakemlere göndereceğim cevap metinlerinin şablonlarını en baştan düzenliyorum. Zaten pek çok hakem genel birkaç paragraftan sonra sorularını listelemiş oluyor. Önce onların yorumlarını tırnak içinde birer birer alıntılıyorum. Sonra her bir yorumun altına cevaplarımı yazmak için boşluk bırakıyorum. Düzeltmeleri yaparken de bu şablonlara dönüp notlar alıyorum. Neticede her soruyu yanıtlamak zorundayım. Onun için öyle ya da böyle o boşluklar tek tek dolacak.

Böyle bir ön hazırlığın başka faydası da var. Bir kere düzeltmeyi genel hatlarıyla kafamda toparlıyorum. Ayrıca yapılacak işleri önceden tasnif etmiş oluyorum. Hele makaleyi birkaç kişi yazdıysak, düzeltme için iş bölümü yapmak çok kolaylaşıyor.

Özet

Yapılan ana değişikliklerin bir özeti ile mektuba başlamak iyi bir fikir. Bu özeti her hakeme yazılacak mektubun en başına ekliyorum. Bunlar genelde dikkat çekmek istediğim ve makaleyi ciddi anlamda değiştirdiğini düşündüğüm kısımlar oluyor.

Bu arada aklınızda olsun; bir hakem diğer hakemlere yazılan cevapları ayrıntılı okumayabilir.  Öte yandan hakemlerin birbirleriyle çelişkili değişiklikler istedikleri de sıkça oluyor. Onun için iş size düşüyor. Yine bu özet kısmında birbirleriyle ters düşen hakemlerden hangisinin istediği değişikliği yaptığınızı yazmalısınız. Bırakın birbirlerini yesinler.

İç ses: O ne diyor, öteki eleman ne diyor!

Dış ses: Birinci ve üçüncü hakemlerin bu konudaki farklı bakış açılarını inceledik. Makalenin bütününü göz önünde tuttuğumuzda, üçüncü hakemin önerisinin makalenin yaptığı katkıyı daha çok arttıracağını düşündük.

Olur paşam

Altı üstü iki tane kuralım var: 1) Hakem yazdığım mektubu okuyunca, her yorumunun dikkate alındığını düşünmeli. 2) Her yanıta başlarken mümkün mertebe pozitif bir giriş yapmalıyım.

Hakemin her sorusuna cevap vermek için şablonu hazırlamıştık. Tamamlaması kolay olan değişiklikler ile başlanabilir. Bunlar basit kelime düzeltmeleri, atıf verilmesi istenen makaleler, bölüm başlıklarının değişmesi vs. olabilir. Yapın gitsin. Hızlı bir başlangıç olur, devamını kolay getirirsiniz.

Hakemin bazı sorularını yanıtlamak ise zaman alabilir. Örneğin, hakeme cevap vermek için hazırlayacağınız ek sonuçlar ya da okuyacağınız diğer referanslar gibi. Hatta bunların önemli bir kısmı makalenizde kendilerine yer bulamayabilirler. Olsun. Her hakem böyle ayrıntılı cevapları sever. Bu da son derece normal çünkü yaptığınız ek iş, çalışmanıza verdiğiniz kıymeti hakemlere gösterir.

Açıkça söyleyeyim. Hakemlerin bazı istekleri çok önemsiz oluyor. Eh o zaman yaparak bir şey kaybetmeyeceğim demektir. Hemen kendi tartımdan geçiriyorum; basit bir değişiklik için hakemle itişmenin şu aşamada faydası olacak mı? Sonra gerekliyse itişirim. En baştan yaraya tuz basmayayım.

İç ses: Bu mudur yani?

Dış ses: Hakeme özeni için teşekkürler. Tüm metinde A yerine, italik A kullanmak makalenin daha rahat okunmasını sağladı.

Olmaz paşam

Uysal kediyi uyandırmanın zamanı geldi.  Tamam, hakemlerin gönlünü yapayım ama bir yandan da kuyruğu dik tutmalıyım. Hem araştırmayı yapan benim; her gelene olur, her gidene buyur diyecek halim yok.  Ne kadar diplomasi gözetsem de dirsek çıkaracağım zamanlar olacak tabii.

Diyelim o zamanlardan biri. Hakemin yapılmasını istediği değişiklik hiç mi hiç aklıma yatmadı ya da  yorumu yanlış. İşte en ayrıntılı cevap yazmam gereken kısım. İlk yapacağım iş argümanlarımı alt alta toplamak. Boşluk kalmamalı ısrarımda; tezimden kesinlikle su sızmayacak.

İç ses: O öyle değil işte. Gel bakiim buraya.

Dış ses: Bu noktadaki tartışma göz önüne alındığında hakemin önerdiği biçimiyle bir değişiklik yapmamız mümkün olmadı. Kendisinin ifade ettiği noktanın aksine, aşağıda sıraladığımız argümanlar makalede verilen kısmın doğruluğuna işaret etmektedir.

Horozlanmam bitti. Bir de hakemin istediği ve benim altından kalkamadığım değişiklikler oluyor. Yani yapılsa gerçekten süper olur. Fakat deniyorum deniyorum, beceremiyorum. Yapacak bir şey yok:

İç ses: Hakem haklı. Ancak bir türlü yapamadık. Belki gelecek çalışmalarda.

Dış ses: Hakem haklı. Ancak bir türlü yapamadık. Belki gelecek çalışmalarda.

 

Dönüp bakıyorum da, hemen hemen tüm makalelerim hakemlerin yorumları sayesinde daha iyi bir hale gelmiş. Hatta bazen hakemlerin önerileri, beni farklı çalışma konularına yöneltmiş. En iyisi sanırım bunu da bir araştırma süreci olarak görmek.  Zaten cevap yazmama gibi şansımız var mı?


Hakemlere yazdığım örnek cevap mektuplarından birkaçını isteyenlere iletebilirim. Ancak bu mektuplarda sadece “dış ses” kısımları mevcut.

 

İç ses, dış ses” üzerine 3 yorum

  1. Geri bildirim: Bol Bilim bir yaşında | BOL BİLİM

  2. Geri bildirim: Denetimin Hikayesi: Yazdıklarımıza bizden sonra neler oluyor? | BOL BİLİM

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.